- Anasayfa
- Prof.Dr.Yavuz Başterzi
- Ameliyatsız Uygulamalar
- Estetik Ameliyatlar
- Erkek Estetiği
- Rekonstrüktif Ameliyatlar
Öncelikle belirtmek gerekir ki deri bütünlüğünün bozulduğu her durumda yara iyileşmesi süreci yaşanır ve yaralar geride az ya da çok bir iz bırakarak iyileşirler. Önemli olan, kalan bu yara izinin kalitesidir. Kabul edilebilir sınırlarda ince, deriyle aynı renkte, kabarık olmayan ve ilk bakışta dikkat çekmeyen yara izleri herhangi bir müdahale gerektirmezken, deriden kabarık, geniş, kaşıntılı ve kırmızı-mor renkteki yara izleri revizyona ihtiyaç duyar. Yara izlerinin tamamen yok edilmesi bu gün için mümkün değildir ancak plastik cerrahlar bu yara izlerinin görünümünü düzeltebilir ve kabul edilebilir sınırlar içine çekebilirler.
Erken dönemde kremler, silikon jel gibi uygulamalar ve enjeksiyonlarla yara izleri yumuşatılmaya, renkleri açılmaya çalışılabilir. Geç dönemde ise skar revizyonu denilen cerrahi işlemler yapılabilir. Bu cerrahi işlemler kötü yara izinin çıkarılarak yeniden dikilmesinden, izin yönünün değiştirilmesi ve genişliğinin giderilmesine, gerekiyorsa deri nakli yapılmasına kadar farklı uygulamalardan oluşur. Skar revizyonu denen bu cerrahi düzeltme işlemi özel durumlar dışında yaralanmanın üzerinden bir yıl geçmeden yapılmaz.